top of page

Himalaya tuzu gerçekten yararlı mı?

Güncelleme tarihi: 17 Eyl

Bir süredir adını sıklıkla duyduğumuz Himalaya Tuzunun iyileştirici etkisi var mı? Sofra tuzunun yapamadığı neleri yapabiliyor? Zararı var mı?


Son yıllarda popülerliği artan Himalaya tuzu, içerdiği iddia edilen mineraller ve doğal yapısıyla sofra tuzuna sağlıklı bir alternatif olarak sunulmaktadır. Ancak bilimsel kanıtlar, bu iddiaların büyük bir kısmını desteklememekte ve Himalaya tuzunun sağlık açısından belirgin bir faydası olmadığını, hatta bazı potansiyel riskler taşıyabileceğini göstermektedir.


Himalaya tuzunun temel bileşeni, sofra tuzunda olduğu gibi sodyum klorürdür. Pembe rengini ise demir oksit başta olmak üzere eser miktarda içerdiği minerallerden alır. Sağlık faydalarına yönelik en yaygın iddia, bu minerallerin vücuda yarar sağladığıdır. Ancak, yapılan bilimsel analizler bu minerallerin oranının beslenme açısından anlamlı bir katkı sunmaktan çok uzak olduğunu ortaya koymaktadır.


Avustralya'da yapılan ve Food Chemistry dergisinde yayımlanan kapsamlı bir analizde, pembe tuz örnekleri incelenmiş ve besin değeri açısından anlamlı bir mineral katkısı sağlamak için günlük alınması gereken tuz miktarının çok üzerinde (yaklaşık 30 gram) tüketilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu düzeyde bir tuz tüketimi ise Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği günlük 5 gramlık tuz alım sınırını aşarak ciddi sağlık riskleri oluşturmaktadır (1).


Tansiyon Üzerine Etkisi Sofra Tuzundan Farksız


Himalaya tuzunun daha az sodyum içerdiği ve bu nedenle yüksek tansiyon hastaları için daha iyi bir seçenek olduğu yönündeki inanış da bilimsel olarak doğrulanmamıştır. *International Journal of Cardiovascular Sciences* dergisinde yayımlanan bir klinik çalışmada, hipertansiyonu olan bireylerde Himalaya tuzu ve sofra tuzunun kan basıncı ve idrarla sodyum atılımı üzerindeki etkileri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda, iki tuz türü arasında kan basıncını etkileme açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (2). Her iki tuzun da ana bileşeni sodyum klorür olduğu için, aşırı tüketimleri kan basıncını yükseltme potansiyeline sahiptir.


Potansiyel Riskler: Ağır Metal Kirliliği


Himalaya tuzunun rafine edilmemiş "doğal" bir ürün olması, faydadan çok risk getirebilmektedir. Rafine edilmemiş tuzlar, potansiyel olarak zararlı olabilecek ağır metaller içerebilir. Avustralya'da yapılan aynı çalışmada, incelenen pembe tuz örneklerinden birinde, ulusal gıda standartlarının izin verdiği maksimum seviyeyi aşan miktarda kurşun tespit edilmiştir (1). Environmental Science and Pollution Research dergisinde yayımlanan bir başka sistematik derleme ve meta-analiz de, rafine edilmemiş tuzlarda (kaya tuzu dahil) rafine tuzlara kıyasla daha yüksek seviyelerde kurşun ve kadmiyum gibi toksik metaller bulunabileceğine dikkat çekmektedir (3).


Mineral İçeriği ve İyot Eksikliği Riski


Halk arasında Himalaya tuzunun 84 farklı mineral içerdiği yaygın bir inanıştır. Her ne kadar çeşitli mineraller içerdiği doğru olsa da, bu minerallerin büyük çoğunluğu çok eser miktarlardadır ve vücut için kayda değer bir fayda sağlamazlar. Ayrıca, sofra tuzlarının aksine, Himalaya tuzları genellikle iyot ile zenginleştirilmemiştir. İyot, tiroid fonksiyonları ve genel sağlık için kritik öneme sahip bir mineraldir. Bu nedenle, iyotlu sofra tuzu yerine tamamen Himalaya tuzuna geçmek, iyot eksikliği riski oluşturabilir (4, 5).


Sonuç olarak, bilimsel kanıtlar ışığında Himalaya tuzunun sağlık açısından sofra tuzuna üstünlüğünü gösteren güçlü bir veri bulunmamaktadır. Mineral içeriğinin besinsel katkısı ihmal edilebilir düzeydedir ve tansiyon üzerindeki etkisi sofra tuzundan farklı değildir. Aksine, rafine edilmemiş olması nedeniyle ağır metal içerme potansiyeli ve iyot eksikliği riski gibi dezavantajları da göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlıklı bir beslenme için önemli olan, tüketilen tuzun türünden ziyade, sodyum alımını genel olarak önerilen seviyelerde tutmaktır.


Kaynaklar


1. Fayet-Moore, F., et al. (2020). An Analysis of the Mineral Composition of Pink Salts Available in Australia. Food Chemistry, 336, 127688. [https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33086585/]

2. Loyola, I. P., et al. (2022). Comparison between the Effects of Hymalaian Salt and Common Salt Intake on Urinary Sodium and Blood Pressure in Hypertensive Individuals. International Journal of Cardiovascular Sciences, 35(1), 58-65. [https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35137791/]

3. Karimi, R., et al. (2025). Toxic metal contamination in edible salts and its attributed human health risks: a systematic review and meta-analysis. *Environmental Science and Pollution Research International*, 32(5), 7063-7075. [https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39873872/]

4. Drake, S. L., & Drake, M. A. (2011). Comparison of salty taste and time intensity of sea and land salts from around the world. *Journal of Sensory Studies*, 26(1), 25-34.

5. Dasgupta, P., et al. (2008). Iodine nutrition: iodine content of salt in India. *Current Science*, 94(5), 577-582.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Günde kaç litre su içmek gerekir?

Bazı çevreler tarafından gün içinde içtiğimiz su az bulunarak daha fazla içmemi tavsiye ediliyor. Peki bunun bir ölçüsü ve bilimsel ya da...

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

İletişim

Görüşlerinizi bizimle paylaşın

bottom of page