Homeopati'nin kökeni nedir? Homeopati bilimsel midir?

Pek çok geleneksel tıp metodu gibi homeopati de sıklıkla modern tıbbın metodolojisi ve dili ile anlaşılmaya ve açıklanmaya çalışılıyor ve kimi çeverelerce "pseudoscience" olarak sınıflandırılıyor. İki yüz yıldan uzun bir süredir uygulanmaya devam eden ve plasebodan üstün olduğu gösterilmiş bu yöntemi anlamak için başka bir tıp kuramına ihtiyaç olabilir.

Homeopati bilimsel midir?

Homeopati'yi olmazsa olmaz ilkeleri ile değerlendirmek gerekir. Bu ilkeler Klasik Homeopati ilkeleri olarak geçer. Başka ülkeler ya da bakış açıları ile Homeopati'yi tanımlamaya çalışarak Homeopati'yi açıklamak ve anlamak mümkün değildir. Homeopati'nin ilke ve felsefesini ortaya koyan Dr. Samuel Hahnemann’ın Organon der Heilkunst (Şifa Sanatının Organonu) adlı eserinde Homeopati, 1 – 7 arasındaki giriş bölümlerinde net bir şekilde tanımlanmıştır.

Hahnemann’a göre Homeopati:

“Benzerin benzerle tedavisi” (Similia similibus curentur) ilkesine dayanır.

İnsan sağlığını bozan hastalık, ancak benzer semptomlar oluşturabilen bir ilaç ( remedi)ile tedavi edilebilir.

İlacın gücü, dozunun küçültülmesi ve dinamik hale getirilmesi (potentizasyon) ile ortaya çıkar.

Tedavide amaç, yalnızca belirtileri bastırmak değil, yaşamsal gücün (vital force) uyumunu yeniden sağlamaktır.

Paragraf 6’da Hahnemann, doktorun görevini şöyle tanımlar:

Hastalığın gözlemlenebilir tüm semptomlarını dikkatle kaydetmek, daha önce deneme (proving) yoluyla öğrenilmiş ilaçların semptomlarıyla karşılaştırmak, en benzer olan ilacı seçerek doğal hastalığı ortadan kaldırmak.

Özetle Hahnemann, Organon’da Homeopati’yi:

Doğadaki “benzer benzeri iyileştirir” yasasına dayalı, ilaçların deneyle elde edilen semptomlarını hastalık belirtileriyle eşleştirerek, küçük dozlarda uygulama yoluyla sağlığı geri kazandıran bir şifa bilim ve sanatı olarak tanımlar.